Yazılar
İSTİKLAL MARŞI’NIN KABÜLÜNÜN 89. SENE-İ DEVRİYESİ

 
         Türk Kurtuluş Savaşı'nın en çetin döneminde, bir millî marşa duyulan gereksinmeyi göz önüne alan Milli Eğitim Bakanlığı, 1921 yılında millî bir marş için  şiir yarışması düzenler.724 şiirin gönderildiği yarışmaya para ödülünün olması nedeniyle M. Âkif ERSOY katılmaz. Dönemin  Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi'nin (TANRIÖVER) ısrarı üzerine, ödülsüz olmak şartıyla M. Âkif ERSOY da  şiirini yarışmaya gönderir.

                Yapılan seçim sonunda, Mehmet Âkif ERSOY’ un 20 Şubat 1921'de yazdığı ve "Kahraman Ordumuza" atfettiği   şiir 12 Mart 1921’de büyük çoğunlukla TBMM tarafından “İstiklâl Marşı” olarak  kabul edilir.

         Dörtlükler halinde yazılmış bu  kırk bir dize, Türk milletinin kendine dönmesine vesile olmuş, ve dilden düşmemiştir.  Şair ‘Allah bu millete bir daha İstiklâl Marşı yazdırmasın.” diyerek milletin nasıl bir dönemden geçtiğini  satırlara dökerek ifade etmiştir.

İstiklâl Marşı kabul edilmeden önce Sebilürreşad Dergisi’nde yayınlanır. Şair millî marşın ilk iki kıtasında bayrağa hitap eder. Onun milletin varlığıyla ebedî olacak varlığını müjdeler. Üçüncü ve dördüncü kıtalarda millet adına konuşur. Beşinci ve altıncı kıtalarda ise vatan mefhumundan bahseden M. Âkif,  vatan toprağının düşmana çiğnetilmemesi gerektiğinden bahseder. Yedinci ve sekizinci kıtalarda da ezan ve vatan kavramlarının altını çizen şair, pek çok şey kaybedilse de onların kaybedilmemesi gerektiğini işaret eder. Dokuzuncu kıtada dualarının kabul edildiği takdirde ruhunun yükseleceğini belirtir. Son kıta da ise şair, bayrağa dönerek bayrağa ve bu millete çöküş olmayacağını belirterek, hürriyet ve istiklâlin bu milletin hakkı olduğunu belirtir.

 

Biz de Türk Gençlik Vakfı olarak Millî şairimizi rahmetle anıyor ve İstiklâl Marşı’nın 89. sene-i devriyesinde onu anlayabilmeyi ve istediği ruha kavuşabilmeyi temenni ediyoruz.